Evlilik iki kiÅŸinin aile kurmak üzere dinimizin emrettiÄŸi ve kanunların uygun gördüÄŸü ÅŸekilde, ruhen ve bedenen ömür boyu sürecek ÅŸekilde bir araya gelmesidir. EvliliÄŸin önemini anlatan ve halk arasında da sıkça söylenen ‘’evlilik kutsal bir müessesedir’’ sözünü duymayanınız yoktur. Eskiden evlenerek baba evinden koca evine giden kızlara büyükler eÅŸleriyle geçinmeleri ve mutlu bir hayat sürmeleri anlamına gelen ‘’gelinliÄŸinle girdiÄŸin kocanın evinden kefeninle çık’’ tarzında nasihat da bulunurlardı. Ama günümüzde artık böyle gelinlerin sayısı yok denecek kadar azdır. Åžimdiki zamaneler evliliÄŸi yuva kurarak mutlu olma aracı olarak deÄŸil de, eÄŸlenme veya yeni maceralara yelken açma aracı olarak görüyor. İnanın çok yazık. Gelecek nesillerin dünyaya gelmesine vesile olan evliliÄŸin bu denli hafife alınması ve ömürlük olarak deÄŸil de aylık veya birkaç yıllık olarak görülmesi toplumumuzun giderek büyük bir yanlışa doÄŸru sürüklendiÄŸinin açıkça göstergesidir.
Son yıllarda bazı ulusal televizyonların yeni gözde programlarından biride İzdivaç olarak tanımlanan sözde evlendirme programları. Her ne kadar adı evlendirme programı olsa da iÅŸin aslına bakacak olursak hiç de öyle deÄŸil gibi görünüyor. Bana göre bu tarz programlar televizyonların yönetim kadrosunda yer alan kiÅŸilerin koltuklarını saÄŸlama almak adına kurguladığı senaryodan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Reyting denilen çok izlenme sevdasına kendini kaptıran yöneticiler programa katılan sözde damat ve gelin adaylarını kullanarak topyekûn toplum ahlakını bozmanın çabası içerisine girmiÅŸlerdir. Tanım yerindeyse televizyon kanallarında yayınlanan evlendirme programlarında rezillik adeta paçadan akmaktadır. Dedi kodu, güvensizlik, hakarete varan söylemler, iftira, seviyesiz yaklaşımlar ne ararsanız hepsini evlilik programlarının içinde bulmanız mümkündür. Bu gidiÅŸat hiç de iyi bir gidiÅŸat deÄŸil ya, Allah sonumuzu hayır eyleye.
Türk örf ve adetlerimize göre yuva kuracağımız kiÅŸiyi arayıp bulmak varken, bazı insanlar bu tarz seviyenin yerlerde sürüklendiÄŸi programlara neden katılır hiç anlamıyorum. Aslında amaç evlenmek deÄŸil, sadece gönül eÄŸlendirmek. Fakat gönlümüzü eÄŸlendirirken yazımın giriÅŸ kısmında da belirttiÄŸim gibi toplumumuzda kutsal bir müessese olarak tanımlanan evliliÄŸi alet etmek hiç de hoÅŸ karşılanacak bir durum deÄŸildir. Günümüz gençleri tarafından büyük raÄŸbet görerek izlenen evlendirme programları onların ilerde kuracakları yuvaların ÅŸimdiden çatırdamasına neden olmaktadır. Göz göre göre evlatlarımızı kendi ellerimizle ateÅŸe attığımızın farkına varmamız ve bu denli önemli bir meseleyi artık çözüme kavuÅŸturmamız gerektiÄŸini düÅŸünüyorum. Toplum olarak bu sorun evladı olan herkesin ortak sorunudur. Bu önemli sorunu ortadan kaldırmadığımız takdirde gelecekte eyvah diyeceÄŸimizden hiç kimsenin ÅŸüphesi olmamalıdır.
Televizyon kanallarının kontrolünü saÄŸlanan kısa adı RTÜK olan Radyo Televizyon Üst Kurulu kanayan yara haline gelen bu tarz programlara artık dur demelidir. Evlendirme programlarının geldiÄŸi konuma bakacak olursak, iÅŸ çığırından çıkmış bir vaziyettedir. Bu programlara katılan bazı insanların basın yayın organlarına yansıyan yanlış hal ve hareketlerini hepimiz görmekteyiz. Kimin eli kimin cebinde belli deÄŸil. Birileri evlenmek için paravanın arkasına geçiyor. Paravan açılınca birbirlerini gördükten sonra ÅŸayet o anda beÄŸenirlerse tanışalım diyorlar. Ondan sonra birde bakıyorsunuz ahlaksız yatak görüntüleriyle milyonlarca insanın karşısına çıkıyorlar. Evlendirme programına katılarak taliplerini bekleyen insanlar program yöneticilerinin isteklerini harfiyen yerine getirerek onların oyuncağı oluyorlar. Hal böyle olunca da reyting uÄŸruna insanları düÅŸürdükleri durum tam bir içler acısı. Yani anlayacağınız evlenmek bahane, reyting uÄŸruna yaÅŸanan rezillik ÅŸahane.